Bir okçunun, yalnızca hedefi vurmayı görev edinmesi yeterli değildir; bir okçu, kazanmak için hedef tahtasındaki sarı daireyi hedeflemelidir. Bir firmanın, içerik üreticisinin veya derleyicisinin de sadece hizmeti ve üretimi görev edinmesi yeterli değildir; bu oluşumlar, tüketicinin şimdiki ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılamayı ve bunları aşmayı hedeflemelidir. Bu hedef doğrultusunda standartlar belirlenmeli ve bu standartlara uygunluk temin edilmelidir. Ürün ve hizmetlerin standartlara uygunluğunun yanı sıra, standartların da çağa uygunluğu olmazsa olmazdır. Her alanda ve aşamada belirgin hedeflere ve bu hedeflerle ilişkili çağdaş standartlara tam uygunluk hâli kalite anlayışımızın temelini teşkil etmektedir.
Tüketicinin ihtiyaçlarının çağa uygun olmayan metotlarla kısıtlandığı durumlarda kalitenin varlığından söz edilemez. Örneğin, internette kota uygulaması ile tüketiciyi kısıtlayan İSS’ler, tüketicinin ihtiyaçlarını kendi yarattıkları bu şartlar altında ortaya çıkan parametrelere göre belirliyor ve yine yaratılan bu çerçeve içerisinde çıkan sonuçlar üzerinden ihtiyaç değerlendirmesi yapıyorsa, bu İSS’lerin kalite kriterlerini karşılamadığı aşikardır.
Kalitenin tesadüf olmadığı bilinmelidir. Bugün kalitesiz bir internet bağlantısıyla kalitesiz Türkçe içeriklerin karşımıza çıktığı bir internete erişmek zorunda kalıyorsak bunun birincil sebebi, kaliteyi kendiliğinden ortaya çıkacak bir olgu sanan İSS’ler ve içerik üreticileri/derleyicileridir. İşlerin şansa bırakıldığı bir ortamda kaliteden bahsetmek mümkün değildir.
İnternette kalite için altyapı ve hizmet kalitesi ile içerik kalitesinin eşzamanlı olarak sağlanması gereklidir. Kaliteli bir internet deneyimi, bunun sağlanmasıyla mümkündür.